bir şeyi (bir şeyin) içine sokmak

Sens de "bir şeyi (bir şeyin) içine sokmak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Phrasals
1	Phrasals	bir şeyi (bir şeyin) içine sokmak	lay into (something) v.

Sens de "bir şeyi (bir şeyin) içine sokmak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 26 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	(bir şeyi) aralıklarla (başka şeyin) içine sokmak	interleave v.
Phrasals
2	Phrasals	(bir şeyi bir şeyin içine) geri sokmak	feed into (something) v.
3	Phrasals	(bir şeyi bir şeyin içine) geri sokmak	feed (something) back into (something) v.
4	Phrasals	(bir şeyi bir şeyin/sıvının) içine sokmak	dip into (something) v.
5	Phrasals	(bir şeyi bir şeyin/sıvının) içine sokmak	dip in (something) v.
6	Phrasals	(birini/bir şeyi) korkutup bir yere veya bir şeyin içine sokmak	frighten (one) into (something) v.
7	Phrasals	bir şeyi bir şeyin içine kaydırıp sokmak	slip something in (to) something v.
8	Phrasals	bir şeyi bir şeyin içine kaydırıp sokmak	slip something in v.
9	Phrasals	(bir şeyi bir şeyin) içine iterek sokmak	push (something) into (something) v.
10	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeyin) içine/altına bastırarak sokmak	push (someone or something) under (something) v.
11	Phrasals	(bir şeyi bir şeyin) içine bastırarak sokmak	push (something) into (something) v.
12	Phrasals	bir şeyi bir şeyin içine sokmak	dip something into something v.
13	Phrasals	bir şeyi bir şeyin içine sokmak	dip something in v.
14	Phrasals	bir şeyi bir şeyin içine sokmak	dip something in something v.
15	Phrasals	birini/bir şeyi bir şeyin içine sokmak/çekmek	draw someone or something in v.
16	Phrasals	birini/bir şeyi bir şeyin içine sokmak/çekmek	draw someone or something into something v.
17	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeyin) içine sokmak/dahil etmek	ensnare (someone or something) in (something) v.
18	Phrasals	bir şeyi bir şeyin içine beslemek/sokmak	feed something into something v.
19	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeyin) içine zorla sokmak	force (someone or something) into (something) v.
20	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeyin) içine sokmak/katmak	interject (someone or something) into (something) v.
21	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeyin) içine itmek/sürüklemek/sokmak	push (someone or something) into (something) v.
22	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeyin) içine sürükleyerek/iterek/bastırarak sokmak	push (someone or something) into (something) v.
23	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeyin/bir yerin) içine sokmak	take (someone or something) into (something or some place) v.
Phrases
24	Phrases	birini/bir şeyi bir şeyin içine kurnazca sokmak	worm into v.
Colloquial
25	Colloquial	(birini/bir şeyi bir şeyin) içine zorla bastırarak sokmak	get the push [uk] v.
26	Colloquial	(birini/bir şeyi bir şeyin) içine zorla iterek sokmak	get the push [uk] v.